ESANDER Etem Çalışkan Sanat Derneği

Turkish English Germany Anglais

Sanat ve Sanatçı

Sanat ve Sanatçı

Yorum yapılmamış 5 Görüntülendi

Sanat ve dolayısıyla sanatçı kelimeleri, açıklanması en zor kavramlardan ikisidir. Bu konuda sayısız yorum, çalışma, uzman görüşü, resmi kayıtlar, hatta kanuni açıklama olmasına rağmen kesin bir tanım veya sınır konulamaz. Zaten sanatın belirgin bir sınırı yoktur.  Genel kanı olarak bir nesneyi sanat eseri olarak algıladığımızda, eser sahibini de sanatçı olarak kabul ediyoruz. Ancak çoğunlukla sanatçının kimliği eserinin gölgesinde kalıyor. Sanatçı için çok haksızlık sayılmayacak, sürekli rast gelinen bir durum. Sahibini bilmesek de bir eser bizi etkileyip duygularımızı harekete geçirebilir ancak, bir eserin içine girmek, çözülmesi için sanatçının eserinde bıraktığı şifreleri görmek,  mesajları anlayabilmek, bağ kurabilmek için sanatçıyı da tanımamız, bilmemiz önem kazanıyor.

Sanatçı ruhuyla, algısıyla, yaratıcılığı ve beyniyle ayrıcalıklı bir kişidir. Kendisine bahşedilmiş yetenekler toplamını, sanatın çeşitli dallarıyla bizlere ve bizden sonraki kuşaklara aktarır.  Beyaz bir tuvali veya bir kağıdı renk cümbüşü içinde bir bahar esintisine dönüştürür, 180 sayfa ile sizi karmaşık bir aşkın içine sürükler, yeri gelir bir ahşap parçası veya bir metalle görsel bir şölen sunar veya sadece birbirine paralel bağlanmış 4 adet telle ruhlara dokunur. Bizi rahatsız ve tedirgin ederek düşünmenizi ve çevrenize bakmanızı sağlayacak, duyarlılığınızı arttıracak bir duvar resmi yapar. Birleştirdiği notalarla, bazen tek bir renkle, bir fırça darbesiyle bizleri şaşkınlığa düşürebilir, geçmişimizde uzun bir gezintiye çıkarabilir ya da ruhumuzun daraldığı anlarda bize bir tebessüm hediye edebilir.  Bunun karşılığında bizler fark etmeyiz ama ciddi bedeller öder. Kimi zaman çok zor hayat şartlarında yaşar,  bazen toplumdan dışlanır, sosyal ve özel ilişkileri zarar görür, yalnız kalır ama ne bedel öderse ödesin sanatından vaz geçmez, aslında istese de vaz geçemez. Belki kendisini zorlayan şartlar içinde, günü gelir sıradan biri olmayı dileyebilir ama yapamaz, onun kendine geri dönülmez şekilde yüklediği görev, beynindekini, ruhundakini sanat yoluyla aktarmak ve bunun için üretmektir. Sanatçı bir anlamda bölünmemiş kişiliklerden oluşur ve onlardan faydalanıp esinlenerek, çoğunlukla çatışarak ama hepsini de dengede tutarak çalışır. Bir yandan içindeki karmaşa, diğer yandan yaşadığı dünyadaki ona anlamsız gelen zorluklar kendisini oldukça yorar. Eserini oluşturana kadar, büyük ihtimalle bunalımlar içinde bir dönem geçirir. Ancak eser bittiğinde kendine gelir. Gerçi biz eser bitti diye yorumlarız ama eser sahibi için biten bir eser kesinlikle yoktur. Sadece nokta koymuştur. Bir eseri izlerken, okurken veya dinlerken karmaşık gelebilir, anlamak için zorlanabiliriz, eser aklımızı karıştırabilir ama sanatçının beyni, eseriyle ilgili artık berrak ve nettir. Bu dünyaya bir iz daha bırakmış ama daha önemlisi kendine has yöntemlerle yaşadığını, içinden geçenleri, isteklerini ya da sadece düşündüğünü aktarmıştır. Bir sonraki eserine hazırlanmak üzere, aradan çekilir ve eserle dünyayı baş başa bırakır.

Belli ölçüde yeteneğimiz olduğunu varsaysak ve bunu aktarma gücümüzün olduğunu bilsek bile, kaçımız karşılığını görmemeyi göze alarak, hatta yeri geldiğinde dışlanarak ısrarla sanata devam edebiliriz. En azından yaşadığımız dönem içinde anlaşılamadığımızı bilerek, belki de yoksul bir şekilde, hayata son verme kararı alıp, bu dünyadan erken uzaklaşma riskine katlanıp çalışmalarımıza devam edebiliriz. Bu yüzden sanatçı kavramının karşılığı, kitaplarda, kayıtlarda nasıl ve ne olursa olsun, eklenmesi gereken en önemli tanımlardan birinin, “ sanatçı sanatından hiçbir koşulda vaz geçmeyen kişidir “ olduğunu düşünüyorum. Ben de sanatçı olmak isterdim ama konu bedel ödemeye gelince bundan pek emin değilim. Dünyanın tüm coğrafyasındaki özel insanlara saygıyla.

Etiketler :
E-Bülten Esander Ücretsiz E-Bülten Aboneliği!

Bu sayfanın içeriğini kopyalayamazsınız